Uyanmışları dinle sadece. Uyan ki hayatın başlasın.

rubaiyyat
Rubaiyat – Ömer Hayyam (Şair, Matematikçi)
“Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.”
 
Ömer Hayyam’ın neredeyse bin yıl önce yazdığı dörtlüğü paylaştı diye piyanistle uğraştı, davalar açtı bizim “liderler”. Koca koca hakimler, mahkemeler işi gücü bırakıp bu sindirme davalarına baktılar.
490-300
 
Şuydu dörtlük :
 
“Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?”
 
Onlar kendilerince bunları memleket meselesi sayıp önemli işlerle, bizce de bokla püsürle iştigal ederken, ordu teslim alındı, memleket işgal edildi. Sözde namazı tam, orucu tam, içkiden uzak, kurban murban da kesen, hatta işi yarışa vurup danaya, deveye falan “giren”, ibadetle sana bana hava atan hainler aynı bıçağı Cumhuriyet’in boğazına dayadılar. Şah damarımızı kesmelerine ramak kaldı. Ama yok, günahlar bellidir onlara göre. Sen içki içer ya da bir insanın eli tutarsan, mazallah saçını gösterirsen senden kötüsü yok, katli vacipsin, cehennemliksin. Oysa hayatında yalan bile söylememişsindir. Kimsenin bir kuruşu geçmemiştir sana. Hep helalinden yemiş, yedirmişsindir. Ama onlara göre sen “kötüsün”.
 
Ama bir şeye hizmet ettiler, onların şerrinden bir hayır çıktı. İblis’i püripak kılacak denli kötülük yaptılar şu yeryüzünde. Dini, aklı, mantığı, ahlağı ters çevirdiler, dipsiz kuyuya çevirdiler. İnsanı ters çevirdiler. Bütün kötü kehanetler gerçek oldu. Herkesi bataklıklarına çektiklerini sandılar. İş bitti sandılar.
pijkid1
 
Ama yok. İçimizden bir ses diyor ki :
“O kadar da değil. Ben kötü bir insan değilim. Ben iyi isem onlar ne? Ama yok ben kötü isem bunlar ne? Bu ne biçim iş? Onlar kan içti, bana şarap bile yasak…”
 
Ve uyandık. Allah bizi batıldan, kendimizle ilgili yalanlardan ve yargılardan kurtardı.
 
Biz Ömer Hayyam gibiyiz. Şarapla ayılırız. Hem de her yudumda öyle bir ayılırız ki, her işi de onlardan iyi yaparız! Hoş, bunun için şaraba da gerek yok artık. Çünkü uyandık.
 
Şimdi bir kadeh kaldır ve elinde kalemle dizeler dizen Hayyam’ın damağındaki tadı, ruhundaki özgürlüğün tadını hisset bir an. Bundan korkuyorsan da aş bunu. Seni kandırdılar, sen kötü değilsin, kötü bir şey yapmazsın, bilmezsin çünkü. Bir yudumla uyan artık. Sonra istersen bir daha da ağzına şarap sürme. Uyandınsa tamamdır.
 
Ama ne olur : Uyan ! Masumiyetine, haklılığına, iyiliğine uyan…
Uyanmışları dinle sadece.
Uyan ki hayatın başlasın.
amours-d-omar-khayyam-01-1-g
“Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
Şu serviyle süsen neden dillere destan?
Neden hep onlara benzetilir hür insan?
Birinin on dili var, boşboğazlık etmez,
Ötekinin yüz eli var el açmaz, ondan!
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.”
 
(Ömer Hayyam – Dörtlükler 7)

Yorum bırakın

error: Content is protected !!