Varolmanın Mandalası

Eğer kendimizi yeterince tanıyorsak, zihnimizin şu andan uzaklaştığında gidebileceği dört ana yön olduğunu görürüz. Varolmanın Mandala’sı, Şimdi’yi terkettiğimizde vardığımız yerin bilincinde olmamızı sağlayan bir araçtır. Bu bilinçlenme de Şimdiki An’a dönmemizi mümkün kılar. Mandala, Ben’in sembolik bir resmidir.

mandalaTemelde, üzerinde dört yönün belirtildiği bir çember ve merkeze doğru bir çekim söz konusudur. Merkez, kendimizin Şimdi’sini temsil eder. Dört yön ise Şimdi’de olmadığımız zaman gittiğimiz yerleri, daha doğrusu hallerimizi… Kendimizi, hemen her zaman, merkezdeki boşluğun kıyısına oturmuş gibi hissederiz. Buna “Varolmanın Mandalası” dedik çünkü merkezinde Şimdi var. Bu Şimdi’de olmanın şartı, bedenin ve zihnin aynı yerde bulunmasıdır.

İnsan bilincinin iki ana ekseni olduğu görülür: biri Zaman, diğeri ise Özne-Nesne Bilinci eksenidir. Bu eksenin Özne kutubu “Ben” olup bundan kasıt, kendimizi bir “Nesne” olarak görme şeklimizdir.

woman meditating at sunset on the Caribbean beachBu eksenin “Nesne” ucunda, başkaları hakkında kendimize anlattığımız öyküler ve yargılarımız bulunmakta. Böylelikle zihin geçmişe ve geleceğe yolculuk etmekte. Eğer zihin Şimdi’ye uyumlanamamışsa, Şimdi’de kalmakta güçlük çekiyorsa, geçmişe ya da geleceğe göçer. Bir üçüncü davranış da kendini veya başkasını “Nesne”leştirme eğilimine girmesidir.

Bu hareketlerin, zihninizin göçtüğü yöne göre değişen ve duygu durumlar olarak şekillenen hızlı sonuçları vardır. Oysa Şimdi içinde kaldığınızda bir öncekinden çok farklı nitelikte bir duygu durumu içinde olursunuz. Varoluş Mandalası, kişilere nasıl olup da Şimdi alanında bulunamadıklarını öğretmenin ve “kendini hatırlamanın” bir yoludur. Bu araç kendini gözlemlemeye ve zihnin nerede olduğunu, gözlemlenen duygular aracılığıyla bulmanın aracıdır.

  • Endişe, anksiyete, umut ya da bir beklenti duygusu: zihnin GELECEĞE gittiğini gösterir.
  • Üzüntü, pişmanlık ya da suçluluk duyguları: zihin GEÇMİŞE gitmiştir.
  • Arzu, kıskançlık, incinme, üzüntü ya da kızgınlık: zihnimiz BAŞKASINA gitmiştir.
  • Kendimizi aşağılayan ya da tam aksine, kendimizi abartmamıza yol açan düşünceler: Zihin BEN alanındadır.

Bu durumların bilincine varır varmaz ŞİMDİye dönülür. Aslında bu çalışma bir KENDİNİ HATIRLAMA eğitimidir. Çok basit olduğu için çok da etkilidir. Kişiye göre değişen karakter özellikleriyle uğraşmanızı gerektirmez. Bu eğitimde en önemli referans noktasını BEDENDE OLMAK teşkil eder.

Walking-meditationÖnemli olan ne düşündüğümüz ya da hissettiğimiz değil, bunu nasıl düşündüğümüz ya da hissettiğimizdir. Sabitlendiğiniz konumdan ayrışmanın anahtarı budur. Doğal duyguyu kabul etmek (hayalkırıklığı, endişe, üzüntü…) ve buna denk düşen bedensel hissi ve bölgeyi hesaba katmak (kalp bölgesi, açlık , boyundaki gerginlik…) bu hisleri suçluluk, korku ya da kızgınlığa dönüştürerek bastırmak ve yine Şimdiden kaçmak yerine, derhal Şimdiye ve Buraya dönmenizi sağlar!

Kısaca, zihin durumlarımızı ve bizi “Şimdi ve Burada” durumundan çıkaran şeyleri gözlemleyerek tekrarlar yaşamaktan ve duygu fırtınalarından kurtulabilir, zihnimizle boğuşmaksızın, beden sayesinde varlığımızın merkezine dönme tercihini kullanabiliriz.

Richard Moss’la 2005’te yapılmış bir söyleşiden uyarlayan : Suavi Kendiroğlu

Yorum bırakın

error: Content is protected !!