Cinsellik

Kadının Ruhsal Anneliği ve Erkeği Doğurma Gücü

Kadınların biyolojik doğurganlıklarının dışında bir de ruhsal doğurganlıkları söz konusu. Ancak ilki o derece önemsenmiş ki, bu ikinci doğurganlık gölgelemiş durumda. Koskoca bir adama karşı dahi annelik duyguları hisseden kadınlar bunu anlayacaklardır. Savaşlarda yaralanmış ya da son nefesini veren askerlerin başucunda görev yapmış hemşirelerin hislerini aktaran anıları ilginçtir. Yaşam vermek kadının en temel doğasıdır. Ama …

Kadının Ruhsal Anneliği ve Erkeği Doğurma Gücü Devamı »

Sevginin Şartları

Sevginin Şartları dediğimiz şey sevgiyi şartlara bağlamak değil elbet. Buradaki bahis, sevginin “gerçek olması” ya da sadece “olması” için gerekenler. Aslında bunu matematik aksiyomlar (temel kurallar) gibi anlatmak da imkansız ve pek doğru görünmüyor. Hitap etmek istediğimiz şey okuyucunun korteksi ya da analitik aklı değil. Çünkü zamanla, sevgi dediğimiz şeyin bir düşünce değil, hatta duygu …

Sevginin Şartları Devamı »

Geleneksel Çift karşısında Spiritüel Çift

İki insanın birlikteliği ruhsal bir okuldur. Bunun farkında olan eşlerin önünde bir tür okul müfredatı belirir : Birlikte gelişmek, bunun için birbirine destek olmak ve eşinin önündeki engelleri kaldırmaya çalışmak… Bu okulda erkek ve kadın kimliklerinin temsil ettiği farklılıklar, eşitlik, zıtlık ve tamamlayıcılıklar öğrenilir. Yerleşik model ise bunun tam tersine, yerinde saymaya, gelişmemeye, değişmemeye yol açar. …

Geleneksel Çift karşısında Spiritüel Çift Devamı »

Tanrıçayla Buluşma

O yıl Tanrıça’yla buluştum. 46 yaşıma kadar ailemin ve toplumun bana verdiği “erkek” kimliği ve rolünün hakkını vermeye çalışarak yaşadım. Ancak erkek kimliğinin daha çok bedenden kaynaklandığını ve “İnsan” boyutumuzun sadece yarısı olduğunu farkedebiliyordum. Bir yandan hayat “karşımıza” kadınları çıkarıyor. Kimlik çatışması başlıyor. Kadını anlamak, ona ulaşmak gerekiyor. Bu yolda kendini farkediyorsun. Adem oluyorsun. Ama …

Tanrıçayla Buluşma Devamı »

Babanızın kim olduğunu öğrenmek ister misiniz?

 “Herkes çocuk yapmayı bilir. Ancak kimse Baba yapmayı bilmez.” Stromae (Belçikalı şarkıcı ve bestekâr) Baba. Dünyaya gelmiş her insanın sahip olduğu iki şeyden biri. Önce anne, sonra da baba. “Biyolojik Baba” tanımıyla hep karşılaşmışızdır da, “Başka baba var mı?” diye sormayız. Bakalım varmıymış… Biraz araştırınca o klasik “güçlü ve koruyan” varlıktan da öte bir Baba …

Babanızın kim olduğunu öğrenmek ister misiniz? Devamı »

Rahman ve Çiçek

Gücü yeten canının istediklerine ulaşmaya çalışır, mümkün olan şeyleri kendine hak görür. Bu çocuksu bir davranıştır ve ruh olgunluğundan uzaktır. Bu “kendine hak görme” tavrı, edebi, dini ya da bilimsel bir jargonla, süslü kelimelerle sunulsa da, aslında bedensel doyumsuzlukların dışavurumudur. Örneğin klâsik bir görüşe göre: Gücü olan erkek her beğendiğini gücü çerçevesinde “almak” ister. Kendisine …

Rahman ve Çiçek Devamı »

Kutsal Kadın’la Buluşmak

Tarihte ve mitolojide çok çeşitli yüzlerle tanıdığımız (İsis, Afrodit, Meryem vb kadın figürleri) kadın ruhsallığının mertebelerinin en üst kademesinden bahsedeceğiz. Beden, Duygu, Akıl mertebelerinin ardından Kutsal (ya da Ruhsal) boyuta ulaşmış kadın. İnsanın ruhunun “Kadın Yarısı” olan bu varlık boyutu erkek olsun kadın olsun her birimiz için buluşulması gereken bir insanlık idealidir. Ancak bu ideal …

Kutsal Kadın’la Buluşmak Devamı »

Kutsal Erkek’le Buluşmak

Neden Erkekler Kutsal (ya da Ruhsal) Erkeklikleriyle Buluşmak Zorundalar? Dinlerde ve eski geleneklerde Kâmil İnsan, Rahman Adam, Kutsal Kral vb isimle anılan “Ruhsal ya da Kutsal Erkek” aslında ulaşılması gereken bir insanlık idealini anlatmaktadır. İnsanlık tarihinde iz bırakmış yapıcı, koruyucu, bilge kişiler de bu ideale en çok yaklaşmış erkek figürleridir. Ruhsal Erkeğin Manifestosu diyebileceğimiz bu …

Kutsal Erkek’le Buluşmak Devamı »

Ülkemizdeki sorunların kökü: Kadının “karartılması”

Anadolu geleneklerine göre kız çocuğu erkenden “doğurtma” yoluyla anneleştirilir. Körpecik kızların iç organları daha buna hazır değilken bile bunun için çaba gösterilir. Kızların fikri önemli değildir. Bu şekilde kızlıkdan analığa geçen varlık “Sevgili”, “Kadın” ya da “Eş” aşamasından geçemeden, bireyleşmeden, erkeğine “eş” olamaz (oysa dilimizde “eş” ve “eşit” yakın kavramlardır, ne güzel) Bu olay beden …

Ülkemizdeki sorunların kökü: Kadının “karartılması” Devamı »

error: Content is protected !!