Neden Erkekler Kutsal (ya da Ruhsal) Erkeklikleriyle Buluşmak Zorundalar?
Dinlerde ve eski geleneklerde Kâmil İnsan, Rahman Adam, Kutsal Kral vb isimle anılan “Ruhsal ya da Kutsal Erkek” aslında ulaşılması gereken bir insanlık idealini anlatmaktadır. İnsanlık tarihinde iz bırakmış yapıcı, koruyucu, bilge kişiler de bu ideale en çok yaklaşmış erkek figürleridir. Ruhsal Erkeğin Manifestosu diyebileceğimiz bu yazıda, bir erkeği bekleyen en ileri gelişim seviyesini inceleyecek ve Hz. Muhammed’den Buda’ya, Mustafa Kemal Atatürk’ten Mahatma Gandhi’ye, kendilerini aşmış ve insanlığı ileri götürmüş pek çok erkeğin ortak niteliklerini bulacağız. Kutsal erkek olabilmiş Hz. Süleyman’ın karınca ezmez ordularının kadın hükümdar Belkıs’ın tahtını nasıl ele geçirebildiğini, yani kadını “Kutsal Kadın”la buluşturarak nasıl fethettiğini keşfedeceğiz. Ancak en göze çarpan özelliklerinin arasında istisnasız şekilde “Kadına saygı duyma ve yüceltme”yi bulmaktayız. Bu erkek kimliğiyle tanışınca, kadın okurlar çevrelerindeki erkekleri, erkekler ise kendilerini daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebileceklerdir.
(Laura Marie’nin bir yazısından tercüme edilmiştir. Lütfen sadece link vererek paylaşınız ve metine ilave ya da eksiltme gibi müdahalelerde bulunmayınız)
Savaşları yapanlar erkekler. Kadın ve çocuklara tecavüz eden ve öldürenler erkekler. Fuhuş sektörünü ellerinde tutanlar erkekler. Para ve güçten başka birşey bilmeyen ve insanları mağdur eden finans kurumlarının başındakiler erkekler. Her yıl, zevk, kaçakçılık ya da gıda endüstrisi için milyarlarca hayvanı katledenler erkekler. Silah üretenler onlar. Tarım alanlarını, ormanları, denizleri yok edenler onlar. Her dört kadından birini döven de onlar. Bu zararlı aktiviteleri kadınlar da yapabilmektedir. Ancak sahnede daha çok erkekleri görmekteyiz.
Bütün bunlar ancak ve ancak, kendi “kutsal” (ruhsal, Rahmani) boyutlarından habersiz erkekler tarafından sürdürülebilir. Elbette ki, kendi kutsallıklarıyla buluşamamış bazı kadınlar da bunları yapıyor ya da yapanlara cesaret veriyor. Yine de, gezegen ölçeğinde bu yıkıcı edimlerin baş aktörleri ne yazık ki erkekler ve onlar üzerinden “erkeklik” olarak karşımız açıkıyor.
Burada söz konusu olan, bir cinsi hedef göstererek suçlamak değil, ancak makalenin devamında da göreceğiniz gibi, bunu aksine, erkeklerin nasıl bu noktaya geldiklerini anlamak. Oysa erkek nice harika şeyler yapabilecek potansiyele sahip (inşaat, bilimsel keşifler, cankurtarma, tıp, otomotiv, havacılık, savunma vb…). Burada erkeğin “Kutsal Erkek”le, kendindeki ruhsal yanla bağlantı kurarak nasıl gelişebileceğini anlatacağız.
Erkekliğin karanlık yanı
Herşey insanların Tanrı’nın bir erkek olduğuna karar vermesiyle başladı. O zamandan başlayarak kadınlar, kendi kutsallıklarıyla buluşamamış erkekler tarafından alt seviyeye düşürüldüler. Bütün tarih boyunca, ve bugün dahi, kutsal erkek vasıfları gösterebilmiş erkek sayısı çok az olmuştur. Sonuç olarak da, güç, şiddet ve kontrole dayalı erkeklik modeli, gerçek erkeklik değil, onun yolundan saptırılmış kullanımı olarak, sahip olduğumuz tek modele dönüştü.
Erkekliğin karanlık yanları nelerdir?
• Güç ve kontrol arayışındadır (öldürmek, ezmek, kontrol etmek, kullanmam, karşısındakini yaralamak da dahil)
• Kendi egosu tarafından yönetilir. Sadece kendi çıkarını düşünür. Empatisi yoktur.
• Para peşinde koşar (güç arayışının bir sonucu)
• Toplumda statü edinme arayışı (daha çok kontrol sağlamak için yüksek mevkiye gelmek)
• “Dikey” düşünce yapısı (kendini başkalarıyla kıyaslama ve başkasından daha iyi ya daönemli olma düşüncesi)
• Korkularını bastırmaya ve gizlemeye çalışır. Bastırılmış korkuları sağlığını bozar.
• Zayıf görünmemek adına duygularını saklar. Gereksiz yere asabidir. Kişiliği aniden değişebilir.
• Maço ve kadın düşmanıdır. Çapkınlık sürecinde bunları saklamaya çalışır.
• Cinsellik tarafından yönetilir. Yıllar boyunca dimağı pornografinin mekanikliği ile kirlenmiştir. Kadının ihtiyaçlarını anlamaz.
• Kalple bağlantısı kopuktur. İthal ve kalıp düşüncelerle konuşur. Vicdanı suskundur.
• Gelecek nesillere ve dünyaya olan etkisine ilgisizdir. İleri görüşsüzdür ve keyfine göre davranır.
• Hükmedebileceği herşeyin her zaman ve her yerde emrinde olduğunu varsayar (kadınlar, hayvanlar, diğer erkekler, kaynaklar…)
Erkek çocuk doğumundan itibaren, kadınlar, diğer erkekler ve dünya nezdinde bir duruş sahibi olmaya şartlanır. Kadınlara bakışı babanın anneye karşı olan davranışıyla, diğer erkeklere bakışı üstünlük ya da eziklik tavırlarıyla, dış dünyaya bakışı ise başkalarına yardım ya ba bunun aksine bencillik tavırlarıyla şekillenir. Buna ilave olarak annesinin nasıl bir kadın olduğu ve dış dünyada nasıl davrandığını da gözlemler. Bunun ardından okuldaki diğer erkek çocukların ve televizyon başta olmak üzere medyalardaki davranışları gelir ki, bu figürler genellikle karanlık erkek davranışları yansıtırlar ve erkeklerin kendilerine, kadınlara, çocuklara, dünyaya karşı yıkıcı, ego merkezli yıkıcı davranışlar geliştirmelerini desteklerler. Önemli sayıda erkek, bunun aksine, zararlarının bilincinde oldukları bu karanlık erkek davranışlarını, kimi zaman bilinçsiz olarak reddederler. Hatta bu tepkilerini, her türlü aşırı ve zararlı erkeksi tavrı tiksindirici bularak reddetmeye kadar götürürler. Daha hassas ve ruhsal buldukları, ortak değerlere ve yaşam görüşüne sahip kadınlara kendilerini daha yakın hissederler. Böylece “kibar adam” olarak nitelendirilirler ve hatta kendi kutsal kimliğiyle (ruhsallıklarıyla) buluşamamış kadınlar tarafından kullanıldıkları ya da alay konusu oldukları da görülür. “Uyanmış, ruhsal ya da hassas adam” olarak kendilerine bir yer bulmakta zorlanırlar.
Belki şimdi neden çok sayıda kadının “kötü oğlanlar” tarafından çekildiğini, kendilerine kötü davranan, saygı göstermeyen, aptal ama dış görünüşte belli bir “erkeksilik” gösterenlerin cazibesine kapıldıklarını anlamışsınızdır. Bizler kendimizi “tamamlamak” için tasarlanmış varlıklarız. Dişi enerji, eril enerji tarafından çekilmek için programlanmıştır. Bunda bedensel cinsiyet tek faktör değildir. Homoseksüel çiftlerde de buna rastlanılır. Bu durumda bir kadın, içgüdüsel olarak, erkeksi, maskülen bir erkek tarafından, bu adam sayıp döktüğümüz bütün kusurlara sahip olsa dahi, kadının bütün ihtiyaçlarına yanıt veren ama “fazla feminen” bir erkekten daha çok çekilecektir. Bu sorun son derece günceldir, çünkü piyasa da ya bir ya da diğer tip erkeğe rastlamaktayız. Kadınların pek de tercih hakları kalmamıştır. Bu durumda çoğunlukla içgüdüsel olarak hareket ederek, güç, erkeklik, koruma yansıtanlara yakınlaşmaktadırlar. Ardından da aynı kadınlar acı çekmeye başlarlar. Bu kadınlar da kendi “Kutsal Kadınlıkları” içinde değildirler ve kendilerini onurlandırmayacak bir şey karşısında alçalırlar. Genelde böyle olur.
Buna paralel olarak kadın da kendiliğinden, erkeğin kadın üzerindeki hakimiyet arzusuyla ve bu sürekli güç ilişkisiyle başa çıkabilmek için karanlık erkek özelliklerini kendinde barındırmaya başladı. Kadın daha paragöz, içten pazarlıklı, şiddet yanlısı, daha duyarsız, bencil ve kimi zaman karşılaştığı erkekleri erkekliklerinden etmeye çalışarak, hükmetmeye ve güce aday oldu. Bu güç kavgası kendi “kutsal” ve “ruhsal” boyutlarından uzak cinsel kimlikler arasında olup bitmektedir. Bu nedenle “Kutsal Kadınla Buluşmak” başlıklı makalemiz de okunmalıdır (yakında yayınlanacak).
Ancak erkeklerin değişmesinde ve “Kutsal Erkeklikleriyle” buluşmasında kadının oynayacağı rol çok büyüktür. Erkekleri onları bekleyen bu yolculuğa teşvik etmek ve cesaretlendirmek ona düşer. Erkekteki “Kutsal Öz”ü ve “Kutsal Erkeği” onurlandırmak da ancak kadının yapabileceği birşeydir.
Kutsal Erkek
Peki o zaman nedir “Kutsal Erkek” ya da “Tanrısal Erkek” ? (ingilizcede « Divine Masculine » ve« Sacred Masculine »). Erkek cinsiyetinde doğmuş varlığın gerçek, Eril Öz’üne, sonradan bozulmamış ve toplumsal rol modelleri tarafından şartlanmamış haline, “Kutsal Erkek” diyoruz. Erkek Kadın hepimiz kutuplaşmış şekilleriyle her iki enerjiye de sahibiz.
Kutsal Erkek, her türden şartlanmayı reddeder, kendisi olma cesaretini taşır ve Erkek özelliklerini temsil eder: sorumluluk, yumuşak başlılığa gerektiğinde eklenen güç, aksiyon, odaklanma gücü, babalık, cömertlik, cesaret vericilik, maddi refah, açıklık, akıl yetileri, otorite, gelişme arayışı, güçsüzlerin (kadın, çocuk ve ihtiyacı olan diğer erkekler) fiziksel açıdan korunması, gücünü hükmetmek ve yıkmak için değil, iyilik ve koruma için kullanma.
Şimdi aynı “Kutsal Kadın” makalesinde olduğu gibi, Kutsallığı ile buluşmuş erkekle bunu yapamamış olanı aşağıda detaylarıyla inceleyeceğiz.
Kendi “Kutsal Erkek” boyutuyla buluşmuş (kendindeki Tanrısal Erkek özelliklerini uyandırmış) erkeğin 7 özelliği :
1) Egosu tarafından yönetilmez.
Kutsal yanıyla buluşmuş erkek Ego’sunu tanımlamayı öğrenmiştir ve “dikey” düşünce yapısını saklamaz (her zaman daha iyi ve başkalarından daha güçlü olma isteği). Bir bütünün parçası olduğunu anlamış, salt erkek değil insan olarak da bu gezegendeki yerinin farkında ve kadınla erkek arasında bir “önem farkının” bulunmadığını bilmektedir. Gücünü ispatlamak için kimseyi ezmeye ve hükmetmeye ihtiyacı yoktur. Kim olduğunu bilmek ve kendini tanımlamak için statülere ihtiyacı yoktur. Evren ve ruh ölçeğinde, statünün anlamsızlığını ve Batı toplumunda yapay olarak üretildiğini bilir. Boş bir güç yarışında kendini yıpratmak ve soluksuz kalmak istemez. Bununla mutlu olunamayacağını bilir.
2) Duygularını kabul eder, onları göstermekten korkmaz ve kalbi ile bağlantı kurmuştur
Kutsal boyutu ile bağlantı kurmuş erkek kalbi ile de bağlantı kurmuştur. Bir kalp sahibi olmanın sadece kadınlara özgü bir özellik olamayacağını, aksine, sadece kalp sahibi erkeklerin dünyayı değiştirebileceklerini, mevcut ego hakimiyeti ve, insanları, hayvanları, tüm gezegeni yok eden güç arayışını tersine çevirebileceklerini anlamıştır. Başka erkeklerle karşı karşıya gelme pahasına da olsa, yanlışlar karşısında ayağa kalkarak düşüncesini söylemekten çekinmez. Gerektiğinde duygularını, kadın, çocuk ve hatta diğer erkeklerin önünde dahi göstermekten korkmaz. Samimiyetle duygulandığında ağlamaktan çekinmez. Güzeli sevmekten korkmaz. İyiyi sevmekten de…
3) Gücünü iyilik yapmak için kullanır
Kutsal Erkek’le buluşmuş olan erkek fiziksel ve zihinsel gücünü iyilik yapmak için kullanır. Kendini başkalarının yerine koymayı bilir. Elinden geldiğince herkese yardım etmeyi ve korumayı sever ve arzular. Bunu yaparken erkek, kadın, hayvan ayrımı yapmaz. Onun için bütün yaşam şekilleri saygıyı hak etmektedir. Bir iyilik gücü olmayı, erkek kadın tüm insanları, hayvanları ve doğayı korumayı ister.
4) Kadınlara saygı duyar ve onlardaki Kutsal Kadın’ı onurlandırır.
İçindeki Kutsal Erkek’le buluşmuş olan erkek, Kadın’ı sever. Onu kendine eşit ve tamamlayıcı olarak görür. Onun için kadın tanrısal bir varlıktır (aynı erkek ve hayvanlar gibi) ve hiç bir farkı yoktur. Onu onurlandırmaya çalışır ve asla aşağılamaz. Ondaki “Kutsal Kadın” yanını da över ve bu ruhsal yana ulaşması için kadını cesaretlendirir. Kadına bir “Tanrıça” gibi davranır ancak bunu kadının kensine hükmetmesine izin vermeksizin yapar. Kadını tüm potansiyel ve gücüne ulaşmış haliyle beğenir ve kendi gücünün bilincinde olduğundan bu onu korkutmaz. Kendi kutsal yanlarıyla karşılaşmamış kadınlar tarafından çekilmez, ne istediğini bilir ve bizzat hak etmedikçe ya da istemedikçe “eğilmez”. Kutsal Kadın’la buluşmamış bir kadınla karşılaştığında (öz kimliğini unutuş ya da bedensel cinsiyetine indirgendiğini zanneden kadın) ondan faydalanmaya çalışmaz. Aksine, bu fırsatı kadına gerçekte kim olduğunu ve saygınlığını hatırlatmak için kullanır. Kendine denk, kutsal kadın yanıyla barışık bir kadını arzular. Aşk ilişkilerinin ruhsal amacını kavramıştır. Bu amaç mümkün olan en iyi halimize gelene dek birlikte gelişmektir.
5) Cinsellik tarafından kontrol edilmez
Kutsal Erkek, cinsel enerjisinin gücünün farkına varmıştır ve bunu yıkmak ya da can yakmakta kullanmaz. Cinsel eylemin çok güçlü olduğunu, içrek bir bakışla, çok büyük enerji alışverişlerine yol açtığını, kötü niyetle kullanıldığında seksin çok yıkıcı olacağını bilir. Cinselliğini sever, reddetmez, ancak cinsel enerjisini kendisine, bilinçsiz cinsel faaliyetlerde yaşanması imkansız, güçlü duygu “kokteylleri” sunabilecek bir partnerle kullanmayı tercih eder. Kendi arzularına dikkat etse de, karşısındakinin arzularına da odaklanır ve almaktan çok vermeyi sever. İlişkilerinde dürüsttür ve bir kadınla olan ilişkide en önemli şeyin “samimiyet” olduğunu öğrenmiştir. Yalanın ne derece tahrip edici olduğunu bilir ve kendisine yapılmasını istemediği şeyi başkasına yapmaz.
6) Çocuklar, kadınlar ve diğer varlıklarla, kısaca tüm dünyayla ilgili kaygı taşır.
Kutsallığıyla buluşmuş erkek bir bütünün parçası olduğunu ve yeryüzündeki hiç birşeyin kendi emrinde olmadığını iyi bilir. Anlamıştır ki, karşısına çıkan her çocuk onu gözlemleyecek ve ondan etkilenecek. Karşısına çıkan her kadını mutlu ya da mutsuz kılma gücüne sahip olduğunu da bilir. Hareketlerinin dünyada etkileri olabileceğinin ayırdındadır. Varlığını dünyayı değiştirmek için kullanabileceğini, olumlu bir iz bırakabileceğini de bilir.
7) Kendisini “bir erkek” yapan fiziksel erkek özelliklerini reddetmez ve kimliğini rahatça dışavurur.
Kutsal yanlarıyla buluşamamış bazı erkekler tüm erkeksilik şekillerini yadsırlar. Yukarıda sergilenmiş tüm negatif özellikler de dahil, erkeklerde hoşlarına gitmeyen tüm özellikleri, şuurlu ya da şuursuz bir şekilde reddederler. Bize dayatılmış erkek modeline direnmek adına “erkek” olmak istemezler. Ancak sonuçta, kendi özlerini de redderek acı çekerler. Bu erkeklerin, gerçek ve dünyaya yararlı erkek özelliklerini gururla güçlendirmeye, kendi kutsal taraflarıyla buluşmaya ihtiyaçları vardır.
Eril Güç çok güzel birşeydir. İyilik için kullanılabilir ve reddedilmemelidir. Kendi kutsal özüne bağlı erkek derin bir iyilik sahibi, kalbiyle düşünen çok güçlü bir varlıktır.
Kendi kutsal kadınlığı ile buluşmuş bir kadın için kutsallığına ermiş bir erkek kadar çekici bir şey yoktur. Bu dayanılmaz bir çekimdir çünkü kendimizi tamamlayacak varlıklar tarafından çekilmeye programlıyız. Erkeklerin çoğu kadınları çekmek için para, statü, güç gerektiğini düşünürler. Ancak gerçeğe son derece uzak bir konumdadırlar. Bir kez daha, kutsallığına varmış kadının aradığı şey, erkeğin gücüdür. Ancak bu güç iyiliğin zorlu sınavından geçmelidir.
Kutsallıklarıyla buluşmuş kadınların siz kutsal adamlara ihtiyacı var. Dünya da, dengelerin değişmesi, yeni bir tür güçlü, duyarlı, başka insanlar ve çevre için kaygılı, kadınlar, çocuklar, erkekler, hayvanlar ve tüm dünya için ayağa kalkmaya hazır olan sizi bekliyor.
SİZE ihtiyacımız var, dünyanın SİZE ihtiyacı var.
Kutsal Kadın’la Buluşmak başlıklı yazımızı okumak için tıklayınız.
Geri bildirim: Kutsal Kadın’la buluşmak |