Kahve asla uykumu kaçırmaz. Aksine…

kawa

Kahve asla uykumu kaçırmaz. Aksine…

Bunu size bilimsel olmayan bir yoldan ispatlayabilirim.

Önümdeki bir fincan kahveyi içmeden önce onun kokusunu içime çekmek, ona bakmak beni bir buluşmaya hazırlıyor. Dudaklarımın ve dilimin bu kahveyle buluşmasına götüren yol çok zengin keşiflerle dolu. Kahvenin tadı elime geçen tek ödül değil. Bu yol hazlar, keşifler ve ödüllerle dolu.

Ben bunu farkettiğimden bu yana yolu uzatmak için elimden geleni yapıyorum. Bir kahve değirmeni aldım mesela. Artık çekirdek kahve alıp kendim öğütüyorum. Bu en doğal ambalaj olan “çekirdek” kırıldığı anda başka ülkelerde gizli aromalar mutfağa, oradan da soluğuma ve en sonunda beynime, hislerime ve anılarıma değiyor. Bazen bir şeyleri hatırlatıyor olsa da, genellikle başka şeyleri susturup bana hakim oluyor ve engin bir şimdiye ulaştırıyor. Gizli kalmış, benim bile varlığından habersiz kaldığım düğmelere basıyor. Kahve oluyorum 😉 Rüyalara hazırım.

A_time_for_a_cup_of_coffee

Kahve seven arkadaşlar da eminim aynı şekilde kutuplara, Afrika’ya, Doğu ya da Latin ellerine giden kaşiflere dönüşüyorlar. Halden ancak onlar anlar. Beden burada dursa da ruhla yolculuk etmek, bir yerlere gitmek herkese nasip değil. Kahve kokusuyla bazen varolmayan yerlere gittiğimi de biliyorum. Bu umurumda bile değil. Çünkü ben “orası” olursam ayrı gayrı kalmaz. Gidilecek ve varılacak yer bizzat ben isem, kendime varmanın ve “orada” şaşırmanın hazzını kabul etmeliyim. Dışarıdan bakıldığında ciddi bir adam kahve yudumluyor gibi görülebilir. Oysa bu ilk yudumda ruhum gözlerini kapatıp gülümsüyor. Kim bilir kahve hangi yüksek çakranın lambalarını yakıyordur?

O yerde tüm kahve severlerle, milyonlarca insan bir yudumda tek bir kişi oluyoruz. Abartmıyorum, kahve insana kendini unutturma ve başka bir yere ışınlama gücüne sahip. Bazen sabit fikir ve takıntılı düşüncelerden kurtulmak için bir dış yardım gerekir. İşte kahve bu yardımı bize sunmak için pek heveslidir! Kendinden geçmiş, dış vasıflarından arınmış insanlar birbirlerine benzerler.

homme-cafe

Buna giden yolu, hazırlık aşamalarını daha da uzatmalıyım. Millet zaman kazanmak ve konfor adına kapsüllü otomatik kahve makinalarına yatırım yaparken belki de ben aksini yapıp bir el değirmeni almalıyım. Zahmetten kaçmayıp çekirdekleri tıkır tıkır öğütürken bu işin uzamasından heyecan duymalıyım. Bu “tutulmuş” sabırsızlık tüm algıları o buluşmaya açmalı, hazırlamalı. Türk Kahvesi de cezvesiyle, şekeriyle, başında durması ile bunun güzel bir örneği. Hele ki paylaşılmak üzere yapılması da çok güzel.

Ve bu işler bitip de önümdeki bir fincan kahveye bakakalmak, ona dokunmak ve dokunmamak arasında özgür kalmak ne güzel bir ruh hali.

Ve şimdi anlıyorum ki, kahve bahane. Bütün hayat ve varoluş böyle derin, özgür ve aromalı, yani anlamlı olmalı.

Nice kahvelere!

S.K. Eylül 2016

1 thoughts on “Kahve asla uykumu kaçırmaz. Aksine…”

Yorum bırakın

error: Content is protected !!