Gizemli Harflerin Koreografı Aslı Erel

Aslı Erel’i geleneksel sanatlara yeni bir soluk veren genç bir sanatçı olarak tanıdık. Kendini sürekli yenileyen Aslı Erel geçen yıl Londra’da açtığı sergiyle adını yurtdışında da duyurdu. Yoğun programı içinde bize zaman ayırarak sorularımızı yanıtladı.

Sanatçının internet sitesi: http://www.aslierel.com

Asli Erel- LettersİNSANIN YOLU: Merhabalar Sayın Aslı Erel. Dilerseniz üretiminizin bugünü ile başlayalım. Yapıtlarınızı bizim için tanımlar mısınız? İzleyiciye neler göstermek istiyorsunuz?

Merhaba. İzleyiciye birşey göstermekten ziyade yaptığım tabloları izleyici ile aynı an’da ben de izliyorum. Uygulama aşaması benim bile ne çıkacağını çok kestiremediğim bir şekilde gelişebiliyor son zamanlarda. Eski dönemlerde kafamda bittikten sonra uygulamaya geçiyorken son dönemlerde tamamen spontan gelişiyor diyebilirim. Ancak üretim aşamasından önce yoğun bir kaynak araştırma, okuma ve konuya odaklanma dönemi yaşıyorum. Resim yapacağım konuyu içimde sindirdikten sonra çizim aşamasına geçiyorum. Sonucunda çıkan eserler olabildiğince soyut olsa da alt yapısı oldukça somut diyebilirim.

Geleneksel tadı da olan bir tarzınız var. Aldığınız eğitimi anlatır mısınız?

Evet, geleneksel bir alt yapım var. Lise ve üniversitenin ilk yıllarında geleneksel sanatların yaşayan en büyük ustalarından biri olan Mimar – Nakkaş Semih İrteş’in atölyesinde çalıştım. O dönem hiç farkında olmadan bambaşka bir dünyanın kapısını açtı benim için. Klasik kalem işi eğitimi yanı sıra Topkapı Sarayı’nda iki yıl Süsleme Sanatları eğitimi aldım. Aynı zamanda YTÜ Fotoğrafçılık Bölümü’nü bitirdim. Geleneksel Sanatlar eğitimi beni sabır, estetik ve geçmişle gelecek arasında klasiğe saygıyı kaybetmeden bir bağ kurmayı öğretirken fotoğraf da görsel yönümü geliştirmem açısından oldukça terbiye etti. Bu iki temel eğitim’in dışında klasik resim dersleri ve Suavi Kendiroğlu’ndan Latin Kaligrafisi eğitimi de aldım. Özellikle Kaligrafi eğitimi şu an ki resim hayatımın temel taşlarından biridir.

14Kullandığınız tekniklerden bahseder misiniz? Gelenekselle çağdaşı buluştururken bunu uygulamada nasıl başarıyorsunuz?

Geleneksel Sanatlar’ın çok temel teknikleri vardır. Resimde ise oldukça sınırsızdır bu teknikler. Temelim Klasik Sanatlar eğitimine dayalı olduğu için, gelenekselden resime geçiş çok rahat olmasa da, klasik tekniği resime “yedirmeye” başlama aşaması da bir o kadar keyifle ilerledi. Bir taraftan tabuları yıkmak gibi bir his verirken diğer taraftan da ikisini harmanlamak büyük bir zenginlik katıyor. Kalem işi, tezhip ve minyatürden sonra ahşap üzeri geleneksel motiflerden stilize tablolar yaparken sonrasında tuval üzerine yağlıboya olarak devam etti çalışmalarım. Halen de tuval üzerine yağlıboya çalışıyorum. Zaman zaman da, resimlerdeki anlatımımı pekiştirmesi açısından form üzeri karışık teknik de uyguluyorum.

Görselliğin yanında kavramsal içerik olarak da derin alanların içindesiniz. İlham kaynağınız olan bu akımlardan ve size ifade ettiklerinden bahseder misiniz?

2009-öncesi-ahşap-üzeri-karışık-teknikEn temel kaynaklarım öncelikle İslam dini olmak üzere semavi dinler diyebilirim. Resim yaparken içine çok daha rahat girebildiğim bir dünya bu. Bu kavramların detaylarında gezinirken birşeyleri çok iyi anladığım ya da kavrayabildiğim için resim yapmıyorum. Resim yapma sürecinde ben de okuyorum, öğreniyorum, gelişiyorum… Anlamaya çalışırken anlatabilmeye de gayret ediyorum aslında. Ben ve resimlerim birlikte bir yol katediyoruz sanırım.

Bir süredir yurtdışında da sergileriniz oluyor. Türkiye’deki sanat ortamını ve yurtdışını kendi üretiminiz penceresinden kıyaslamanızı rica etsek?

Türkiye’nin sanat kalbi İstanbul hiç şüphesiz. Ancak İstanbul sanat hayatının içinde varolmak ve ayakta kalabilmek zor bir süreç olarak karşıma çıktı benim. İşlerim ne tam klasik, ne de tam çağdaş sanat olarak tanımlanmadığı için İstanbul’daki galeriler pek risk almak istemedi zannediyorum benimle (gülüşmeler). Bazı galeriler siyasi buldu, bazıları ise kendi sanatsever müşterilerinin anlamayacağından ve bu durumun beni demoralize edeceğinden dem vurdu. Tüm bunlar yurtdışına yönlendirdi aslında beni. Daha önce de yurt dışında fuar sergileri olmuştu ancak ilk kişisel sergimi Londra Lahd Gallery’de açtım. Oradaki açılışta ilk dikkatimi çeken şey izleyicilerin oldukça yapıcı ve egosuz eleştirileri oldu. Benim gönlüm her zaman İstanbul’ da varolmaktan yana olduğu için bu durum içimi biraz burktu tabi. Kendi doğup büyüdüğünüz şehirde kabul görmek bu kadar zorken alakasız bir Avrupa şehrinde kendime olan güvenimi geri kazanmak benim için garip bir tecrübe oldu.

form üzeri karışık teknik2Kişi olarak da üretiminize yakın olduğunuzu görüyoruz. Gelenekselle çağdaş olanın ortasında dengedesiniz. Kişiliğiniz, tarzınız ve üretiminiz arasında da bir denge seziyoruz. Bunu içinizde nasıl yaşıyorsunuz? Yurtdışında kişi olarak nasıl karşılanıyorsunuz?

Kişilik, tarz, üretimim arasında bir denge var mı yok mu çok dikkat ettiğim bir şey değil aslında. Kendiliğinden gelişiyor zannediyorum. Hepsi birbirinin sağlaması gibi. Dengeden çıkmak hemen kendini belli eden bir şeydir aslında. O dengede kalabilmek, biraz da ne yapmak istiyorsanız onu yapabilmekten de geçiyor olabilir. Kimin ne diyeceği, ne düşüneceği, beğeneceği ya da beğenmeyeceği gibi kaygılardan olabildiğince sıyrılabilmek… Yurtdışında ise beklediğimden çok daha yukarıda bir tepkiyle karşılaşmış olmak beni istediğim yolda ilerlemek konusunda biraz daha cesaretlendirdi diyebilirim.

7Yakın, orta ya da uzak vadedeki planlarınız neler? Bu sıralarda yaptığınız araştırmalar, kafanızda şekillenen ya da üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı?

Yeni bir sergi projem var ve onun üzerinde çalışıyorum şu an. Yine mistik kavramların peşindeyim. Bir önceki sergi konseptim “Harfler/Sami alfabeleri” üzerineydi. Bu seri de, farklı bir konu olsa da, devam niteliğinde diyebilrim. Yer, zaman ve mekan olarak şekillenmiş bir şey yok şimdilik, ancak İstanbul’da olmak istiyorum bu sergiyle.

Size verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Bu keyifli sohbet ve güzel sorularınız için ben de çok teşekkür ederim.

Yorum bırakın

error: Content is protected !!