Oruç tutarak Kadir Gecesini bulmak

stairway_to_heavenBu yıl “resmi” Kadir Gecesi 23 Temmuz 2014 Çarşamba 1 Temmuz 2016 Cuma gecesine rast geliyor. Bu vesileyle okumakta olduğunuz yazıyı yayınlamak istedik.

Yeryüzünde oruç tutma uygulamasını tavsiye etmeyen din yok gibidir. İnananları oruç ibadetine teşvik etmek için sevap, ödül ve diğer ruhsal kazanımlar, hatta orucun sağlık için tıbbi getirilerinden bahsedilir. Gerçekten de son yıllarda orucun fizyolojik etkileri laboratuvar şartlarında ölçülebilmiş; tüketilen kalorideki azalmanın farelerin ömrünü uzattığı ya da gün içindeki tam açlığın kanser hücrelerini küçülttüğü bulgulanmıştır (bu yazıyı okuyan kanser hastaları orucu hiç bir şekilde hekimlerinin uyguladığı tedavilere alternatif olarak görmemelidir).

senego_illustration-dates-pistaches-tres-appreciees-pendant-ramadan-1626961-616x380Ancak dinin ve pozitif bilimin kesişim noktasında bulunan orucun gerçek rolü, bir yandan bireysel bir görev olarak ibadet ve diğer yandan sağlıklı yaşam uygulaması olmaktan da öte ne olabilir?

Değişik dinlerdeki oruç uygulamalarının tarihlerini sunan bir çizelge
Değişik dinlerdeki oruç uygulamalarının tarihlerini sunan bir çizelge

Kadir Gecesi ise Hz. Muhammed’in vahiy almaya başladığı, yani Kuran’ın inmeye başladığı gecedir. İlk aşamada kağıda dökülmediği için ilahi mesajın “kalbe inen ilham” şeklinde olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu ilhamı alabilecek en uygun kul olan Hz. Muhammed’in günlerce süren bir çöl inzivasına çekildiğini de biliyoruz. Ramazan orucu o tarihte yoktu ve kendisi de oruç tutmuyordu. Yine de Kadir (Değer, Şeref) Gecesinin Ramazan’ın son on gününde “aranması gerektiği” konusunda bir mutabakat vardır. Bu gecenin ruhsal vasfı aşağıdaki suredeki kadar net iken tarihi neden “saklı”dır? Bunun anlamı Kadir kavramının takvimsel bir güne değil, varılacak bir sonuca, ideal bir beden ve ruh haline işaret etmesidir. Oruç ve saflaşma çalışmasıyla varılacak bir sonuçtur Kadir Gecesi. Bin ayla karşılaştırılması da nicelik (çokluk) değil bir nitelik (vasıf, kalite, değer) kıyaslamasıdır. Ayrıca bireysel bir hazırlığın sonucudur. Böyle bir ruhsal arınma çalışmasının sonucunun salt takvime bağlanması da düşünülemez. Çalışmanın süresi de elde edilecek sonuç da öncelikle bireysel olacaktır. Bu şekilde düşünüldüğünde, Göksel Plan tarafından tam bir tarih verilmemesi ama bir “zaman aralığından” bahsetmesi çok mantıklıdır. Öncelikle bu yazıya referans olan Kadir Gecesi bilgisine denk sureyi gözler önüne koyalım:

Kadir Suresi (97. Sure) – Yaşar Nuri Öztürk Meali

1. Biz O’nu (Kuran’ı) Kadir Gecesinde indirdik.

2. Kadir Gecesinin niteliğini sana gösteren nedir?

3. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır!

4. Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gece her iş için iner de iner.

5. Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!

kurani_kerim_ogrenİşte bu noktada, Kuran-ı Kerim’de bulunan Kadir Gecesi bilgisi bir bilim insanına ilham vermiş. İki bakış açısından daha ötesini gören, her ikisini de devreye sokan açıklamasına kulak verelim. Yazı 14 Ağustos 2012 tarihinde Kadir Gecesi vesilesiyle kaleme alınmış, yazarın izniyle yayınlıyoruz :

“Bildiğiniz gibi bir eylemin bedeninizde bir dönüşüm yaratması için en az 21 gün boyunca aralıksız tekrarlanması gerekmektedir. Yine biliniyor ki oruç, sindirim organlarını teskin ederek hormonal düzenimizi değiştirmekte ve en önemlisi ruhumuzla (veya özbenliğimiz veya Tanrıyla, yoruma ve inanca göre değişir) özel ilişkisi olduğu düşünülen epifiz (pineal) bezimizin aktivitesini arttırarak saf olma ve idrak halimizi geliştirmektedir. İşte bu beden kimyası bizim düşündüğümüzü varetme potansiyelimizi açmakta, “dualarımızın kabul edilmesini” sağlamaktadır. İşte bu nedenledir ki, Kutsal Kadir Gecesi’nin, Ramazanın son haftasında aranması gerektiği söylenmiştir. Aslında orada hedeflenen oruç ve ibadet ile dış etkenleri en aza indirip konsantrasyonu arttırmak yoluyla “Çekim gücünüzü arttıracağınız” bir şuur hali yaratmaktır. Bu nedenle herkesin Kadir Gecesi başka bir günde olabilir. Ama tabi kollektif bilincin gücünü de göz ardı etmemek gerekir. Kolektif inanç gücünden destek alarak istediklerinize yaklaşabilirsiniz. Artık bilgi ve bilinçle hareket vaktinin geldiği inancıyla herkese dilediğince Kadir Geceleri diliyorum. Mübarek olsun!”

Fizyoterapi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Yılmaz

Pineal Gland
Pineal bezin önemi eski kültürlerce de biliniyordu ve sembol anlatımlara konu olmuştur

Antik Hint Vedik bilgilerinde epifiz yüksek bir çakrayla ya da Üçüncü Göz ile bağdaştırılırken, Aydınlanmacı René Descartes bunun “Ruhun evi” olduğunu belirtmektedir. Bugün de orucun bu merkezi aktive ettiği bilimsel verilerle klinik olarak kanıtlanmıştır. Bu konudaki dinler ve bilim arasındaki “evrensel” mutabakat şaşırtıcıdır. Epifiz “en yukarıdan” verdiği hormonal komutlarla tüm bedenin işleyişini dış dünyaya göre ve özellikle de Gece ve Gündüz ritmine göre düzenlemektedir. “Kadir Günü” değil de “Kadir Gecesi” ifadesi bu bakımdan ayrıca ilginçtir. Muhakkak ki, insanlığın bu konudaki kavrayışı bilimin keşifleri ve artan aydınlanma ve idrak doğrultusunda yakın gelecekte daha da ileri gidecektir.

Pineal bez
Pineal bezin beyindeki yeri

Kutsal kitabımızdaki Kadir Suresi’nde verilen bilgiler bütün insanlığa gönderilmiş ruhsal bir davetiye değil midir? Bu davette gösterilen yol, saflaşma çalışması yaparak yüksek ruhsal merkezlerden gelecek etkilerin “aşağıda” toplanmasının yolu değil midir? Hiç şüphesiz Yaratıcı plan yarattıklarını ruhen ve tıbben tanımaktadır. Verdiği mesajlarda da bütün bu bilgiler ışığında “bize bizden” bahsetmekte, yol göstermektedir. Sürekli olarak bize “yakınlığını” bildiren Yaratıcı (“Size şah damarınızdan daha yakınım”) irtibat kanallarını da açık tutmak için “öğretmenlik” (Rab = Eğiten) yapmaktan kaçınmaz.

Kadir Gecesi, bedeni ve ruhu üzerinde çalışarak saflaşanlara mübarek olsun !

İnsanın Yolu, Temmuz 2014

Bu yazı referans vererek yayınlanabilir. Ancak anlam bütünlüğünü bozacak alıntılar yapmak yasaktır.

 

Yorum bırakın

error: Content is protected !!