Hayal Kırıkları

hug 7 SRÖnce şu “olgun” analizi yaparız : “Bu kişileri çok sevdiğim için, onlara ruhen çok yakın olduğum için çifteleri şiddetli oluyor. Kırgınlığımın derecesi onlarla olan sevgi bağımın ispatıdır. Bu karşılıklı bağa güvenmeliyim. Biz bağlıyız. Her şey yolunda gidecek.”

Yanlış bir analizdir bu. Her şeyin, sevgi gibi görünen bu teslimiyet bağının da bir “dayanma” sınırı var. Türü ne olursa olsun bir insan ilişkisi sadece bir tarafın “itelemesi” ile yürüyorsa bunda bir yanlışlık vardır. Bir insan aynı olumsuz şeyi sürekli yaşıyorsa da, her iki taraf da yol katetmiyor demektir. Ne akrabalık, ne de arkadaşlık ilişkisi bu tehlikeli ve uzun vadede ölümcül tekrarlara teslim edilemez.

Attila-Ilhan_Ceviri-siir_Gedicht_Übersetzung-Türkisch-Deutsch_Safiye-CAN
Genç Atilla İlhan

Ölümsüz Atilla İlhan “Ben sana mecburum bilemezsin” demişti şiirinde. Sevgi dolu bir yürekten ne güzel bir teslimiyet cümlesidir bu! Ancak bir noktaya dikkat edilmezse bu teslimiyet hem anlamını yitiriyor, hem de zararlı hale geliyor. Bir taraf bu bağlılığı bir “mecburiyet” olarak algılarsa iş bitiyor. Ben ona mecburum ve her şartta el altındayım ya, o da bu insani bağın zahmetsiz olduğunu zannederek toprağı çapalamayı, sulamayı bırakabiliyor. Bir insanın sevgisini, bile bile tek yönlü kullanmak ne büyük bir kötülüktür oysa. Eminiz ki bundan büyük bir günah da yoktur. Hayalleri kırarsanız yeni hayaller kurulabilir. Ancak türü ne olursa olsun sevgiyi kırarsanız kimse için umut kalmaz, bir daha hayal de kurulamaz. Madem bazı insanlar kendilerince ve canı gönülden size “mecburlar” ve siz onları el altında tutuyorsunuz, bazı şeylere öyle kolay kolay hakkınız olamaz. O insanlara söylediklerinizin boş vaatler olmaya başladıklarını, hatta daha da fazlası, onlara tamamen “umut” adı altında şu anda “önceden kırılmış hayaller” yaşattığınızı fark etmelisiniz. Bırakın hayal kurdurmayı ve sonradan kırmayı, bu “mecbur” kişiler de saflıklarını bir gün fark ederler. Sizi artık bu duyarsız yanınızla tanıdıklarını, hayal kırıklıklarını sineye çektiklerini de bilin. Aslında onların sevgisinin ne derece büyük olduğunu, ilişkinizi onların “kabullenilmiş kırgınlıklarının” ayakta tuttuğunu esas sizin fark etmeniz gerekir. Onlar sizin bu kırgınlık hissine değecek denli değerli olduğunuza karar vermişlerdir. Gözü açılması gereken sizsiniz. Ellerine koca koca hayal kırıkları batmış halde size sarılanlar onlardır. Artık saflıkları da bittiği için sizi bu kırıcı yanınızla ve olduğunuz gibi kabullenme büyüklüğünü göstermektedirler. Uyuyan ve kendini kandıran sizsiniz. Bunu görmediğiniz için de, neyle karşı karşıya olduğunuzu anladığınızda iş işten geçmiş olacaktır. Aslında bu durumu başından beri adım adım hazırlayanlara yardım etmek de pek mümkün değildir. En iyi durumda, onların kendilerini tanıma sürecinde “mecburların” bir rolü olmuştur, hepsi bu.

İlişkiler bir yana, işin şu boyutu da var : Sevgi, iyilik, güven gibi duygular dünyamızda varolmak için bizi kullanırlar, bizimle ve davranışlarımızla vardırlar. Nasıl bir dünyada yaşamak, nasıl bir miras bırakmak isterseniz, ilişkilerdeki rolünüzü buna göre seçin. Sevgi de, güven de ihmal edilen insan ve ilişkilerle birlikte son nefesini verir kimi zaman.

S.K. Kasım 2014

Yorum bırakın

error: Content is protected !!