Kutsal Ruh

Bu belki de yazdığım en kişisel, en öznel-subjektif yazı. İçerdiği hiç bir şeyin doğruluğunu kanıtlayamam. Amacım da bir şey kanıtlamak değil. Bir deneyim aktarmak, ortaya koymak istedim sadece. Bunu neden kendime saklamadığım sorusunun yanıtını vermek ise çok zor. Bilmiyorum. Belki de, benzer deneyime sahip kişilere bir göz kırpmak istedim. Belki de bu paylaşım da deneyimin bir parçasıdır. Yorum sizin.

Bir süredir bir şey hissediyorum. Son aylarda bu hissimi fark ettim. Belli ki bir süredir vardı bu bende. Hani düşüncelerinizden sıyrılıp bir anda üşüdüğünüzü fark edersiniz. Bir süredir üşüyorsunuzdur zaten. Ama şimdi bunu fark etmişsinizdir. Aynı böyle farkına vardım bu halimin.

fish meditationGünlük hayatta, örneğin sokakta yürürken, insanların arasında ya da yalnızken bir “şeyin” beni sardığını hisseder oldum. Bu şey “Ben” dediğimde neyi duyumsuyorsam onun dışında kalan herşeyin “tekilliğiydi”. Yani benim dışımda şimdiye kadar sonsuz şeyler bütünü olduğunu düşünürken kendimi idrak ettikçe, Ben’in dışında tek bir şey hisseder oldum.

Kendini algılamak, kendini deneyimlemek üzerine çok şey söylenebilir. Ancak bu paylaşımımdaki his, “kendini farketme” noktasından sonrasını anlatmakta. Kendimi bu derece farkettiğim geçmişte de olmuştu. Çocukluğumun hemen tümünü kaplayan bir histir bu. Şimdi onca olay, yol ve insandan sonra yine aynı noktaya döndüm sanırım. Ama bir farkla: bu sefer kendi dışımda olan “şeyi” de kendim kadar güçlü algılamaya başladım.

fish

O beni bir kılıf gibi sarıp sarmalıyor.

Sadece beni bunaltmadan bedenime değen tatlı bir hava akımı değil o.

O her şey.

Onunla aramda hiç bir şey yok. Olamaz da.

Onunla başbaşayken sokakta bile olabilirim.

Onunla başbaşayken açlık hissetmem. Korkmam. Çünkü korkulacak şeyler artık yoktur.

Ona fazla derin düşünmeksizin “Kutsal Ruh” adını verdim.

Onun bir teorisi yok. Sadece deneyimden ibaret.

fish man

“Ben yoksam o var mıdır?” diye sorabilirim.

Belki de o benim hammaddem.

Bir balık gibi onun içinde yüzüyorum. Su ve balık arasında hiç bir şey olamaz. Su balığın içine girip çıkabilir. Öyle de olmalıdır.

Onun sevgi olup olmadığını da düşündüm. Ama bunlar hep kelime, hepsi teori…

Bunun düşünmekle ilgisi yok. Deneyimlediğim şeyi iyi biliyorum. Kitaba, elçiye, dine gerek yok. İnanç yok çünkü onunlayım.

Konuşmasını beklemiyorum. Beklentim yok.

Onun sarıp sarmalaması çok güzel. Hiç bu kadar güvende ve huzurlu hissetmemiştim.

Ana rahmini hatırlıyor olabilir miyim? Ama artık bir rahimde değilim.

Onu bir rüyamda insan şeklinde gördüğümü sanıyorum.

Renksiz, kokusuz ama hayat veriyor.

Onun içinde zaman akmıyor.

Onunla başbaşayım.

Herkes ve her şey onda.

İkna edecek kimse yok.

Onunlayken hem ovada, hem zirvede, hem yalnız, hem de kalabalığın ortasındayım.

Bütün durumlar aynı, hepsi çakışık bir şekilde birleşmiş ve bütün.

Mutluluk.

Size tanıdık geldi mi?

Kırmızı balıklara selam  olsun.

koi-fish-chinese-painting

S. K. Mayıs 2016

Bu yazının bütünlüğünü bozacak şekilde alıntı yapmak yasaktır. Aksi durumda Telif Hakları ve Fikir Eserleri Kanunu’nca aramız açılır.

Yorum bırakın

error: Content is protected !!