İchi go ichi e

ca3c22cb53e058e7b1072855d54ac9b7

Bir karşılaşma bir şans…

Japonların dört heceli özdeyişleri meşhurdur. Başlıkta gördüğünüz özdeyiş ise ilk akla gelenlerdendir ve Japon kültürünün çok önemli bir mücevheridir.

Bir + fırsat + bir + hayat kelimelerinden oluşur.

İnsanların karşılaşmalarının biricik ve tekrarlanmayan olaylar olduklarını anlatır. Karşımızda iki insan sanki bir daha bir araya gelemeyeceklermiş gibi bir durum ya da bunun ihtimali vardır.

Düşünsenize, heyecan ve ilham verici, adrenalin salgılatıcı, hayal kurduran ve projeler yaptıran bir tanışmanın aynı zamanda son karşılaşma olabileceğini…

Bunu bilseniz ya da hissetseniz aynı sevinci duyar mıydınız?

Aslında bizler o anı değil, o anın ya da o kişinin bize getirdiklerini, vaat ettiklerini, henüz yaşamadığımız mutlulukların beklentisini, kendi hazzımızı seviyor ve deneyimliyoruz. Hayalperestiz. Çıkarcıyız.

Bu nedenle de anı yaşayamıyor, anın ve kişinin hakkını veremiyoruz. Gözlerimiz onu aşıp arkasındaki ufka bakıyor aslında. Sözleri bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor. Gülümsüyoruz. Konuşurken ardı ardına parantezler açıyoruz. Nasılsa bol bol karşılaşacak, konuşacak ve parantezleri kapatacağız.

tumblr_negt87SdWN1rkq683o1_1280

Ne yazık ki öyle olmuyor. Şimdiye kadar da hiç öyle olmadı. Hayatımız açık kalmış parantezlerle, anlama kavuşmamış cümlelerle yazılır oldu.

Artık değişme zamanı. Hayatınız hataların tekrarından oluşamaz. Hele bunları kendi elinizle “hata” olarak işaretlemişseniz…

Bir buluşma hayal edin ki tekrarı olmasın.

Bu nedenle coşkuyla, pencerede beklensin.

26452161070_bb3bf16cd8_b

Sözcükler ve tavırlar önceden ve özenle seçilsin. Ama o anın simyasına da teslim olunsun. Çünkü o an benzersiz, biricik ve bu sayede ebedi olacak. Japonların seremonilerinden örneğin Çay Töreni tam da bu ruhu taşır. Ev sahibiniz sizin için mekanı, malzemeleri, giysileri, kendini hazırlar. Pencereler açılıp odaya taze hava dolmuş, minderler güneşlendirilmiştir. Çaydanlık doldurulup su kaynatılırken aklında siz varsınızdır. Şimdiden gülümsemektedir. Derken siz gelirsiniz.

Bu buluşmanın her iki tarafında da olabilirsiniz. Ama o an ortaktır. Birlikte tadılır. Tadı sizi şaşırtabilir çünkü daha öncekilere hiç benzemez. Yarısı sizden olsa da, diğer yarısı ondandır. Kelimelere ihtiyaç duyulmaz. Yine de şaşırmanın tadına doyum olmaz. Sıkılmak lügatınızdan kim bilir ne zaman çıkıp gitmiştir.

Besuchsdienst-Kaffee.jpg.2015-12-03-10-41-47

Ve ayrılık gelir. Misafiriniz çıkıp gider. Ama bu ayrılıkta burukluk yoktur. Bu seferki yalnızlıkta bir asalet vardır. İçinizde bir doluluk, bir bütünlük hissedersiniz ve gülümsemenizi görmek için aynaya ihtiyacınız yoktur.

Fırsat en iyi şekilde değerlendirilmiş, beklentisiz ve samimi olunmuş, düşünceler ve duygular, heyecanlar ve çekingenlikler, suskunluklar paylaşılmış, sonsuzlukta yerlerini almıştır.

Şimdi gökteki yıldızlar misalidir ışıklı ve gururlu yalnızlığınız. 

Bir an bir hayata bedel olmuştur.

Hayata bedel anlarla dolu bir hayat mümkün.

Buna izin verin çünkü geçmişin yaraları iyileşmez. 

Eksiklik, ukte ve “keşkelerle” başlayan cümlelerin çokluğunu düşünün.

Kırılan kalbi tamir edecek fırsat yeniden elinize geçmeyebilir.

Vicdanınızla olan konuşmanızı sizden başkası duyamıyor.

Size yalan söylediler.

Mutlu edebileceğiniz, yardım edebileceğiniz insanların yanında sadece siz varsanız, bu fırsatı kaçırmayın. Hayatın parmağı sizi işaret etmekte.

Şimdiye kadar hayata kulak tıkadınız ama bundan sonrasını kurtarın bari.

Siz gelin beni dinleyin : “İchi go ichi e”

Kabul edin. Her şey biriciktir.

Hazır mısınız? Altından kalkabilir misiniz? Cesaretiniz var mı?

yeux-fermes-11

Suavi Kendiroğlu, Haziran 2016

2 thoughts on “İchi go ichi e”

  1. Geri bildirim: Bir Milyon Yıllık Eğitim - Aikido ve Ruhun Yeniden Keşfi

Yorum bırakın

error: Content is protected !!